Türkiye, tükettiği genel enerjinin % 45�ini yerli kaynaklardan sağlayan bir ülkedir. Yani ihtiyacı olan enerjinin % 55'ini ithal etmektedir. DPT tarafından yapılan çalışmalara göre Türkiye 2010 yılında yıllık enerji ihtiyacının ancak üçte birini kendi kaynaklarından karşılayabilecek durumda olacaktır. Genel enerji tüketimi içerisinde yer alan bina kaynaklı enerji tüketimine bakıldığında Avrupa Birliği göstergeleriyle benzerlik göze çarpmaktadır.
Bu bağlamda Türkiye ulusal enerji tasarruf potansiyelini değerlendirmek binalarda enerji performansı direktifi uyumlaştırma çalışmaları ve uluslararası çevre anlaşmalarından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmek amacı doğrultusunda enerji verimliliği hususuna büyük önem vermektedir. Bu önem nedeniyle enerji verimliliği Ulusal Programda da yerini almıştır. Ayrıca Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı´nda ulaştırma, enerji, sanayi ts 825 � binalarda ısı yalıtım kuralları � standardı ve son gelişmeler ve konut sektörlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını kontrol etmek binalarda enerjinin verimli kullanılması � erzurum ilinde uygulama projesi ve azaltmak amacıyla enerji verimliliğinin arttırılması barajlar ve hidroelektrik santrallerde malzeme etütleri ve tasarruf sağlanması doğrultusunda düzenlemelerin yapılacağı da ifade edilmektedir.
Enerji konusunda nihai hedef ilgili AB mevzuatına paralel olarak Türkiye�de verimliliği arttırmak kaya zemin mekaniği deneyleri ve AB mevzuatının etkin uygulanmasını sağlayacak uygun idari yapının kurulmasına olarak tanımaktır.
Türkiye�de enerji verimliliği politikaları kapsamında, binalardaki ısı kayıplarının azaltılması, enerji tasarrufu sağlanması barajlar ve hidroelektrik santrallerin harita çalışmaları ve uygulama esaslarının belirlenmesi amacıyla hazırlanan �Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği� barajlar ve hidroelektrik santrallerde havza planlama ( master plan) çalışmaları ve sanayi kaynaklı enerji tüketiminin azaltılması amacıyla hazırlanan �Sanayi Kuruluşlarının Enerji Tüketiminde Verimliliğin Artırılması İçin Alacakları Önlemler Hakkında Yönetmelik� gibi yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği enerji verimliliği mevzuatına uyum faaliyetleri çerçevesinde, Sanayi hidroelektrik santral projeleri istikşaf ( ön inceleme) çalışmaları ve Ticaret Bakanlığı sorumluluğunda yer alan 13 AB Direktifin 11 tanesine uyum sağlanmış barajlar ve hidroelektrik santrallerin dizaynı ve hazırlanan yönetmelikler Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Avrupa Birliği �Enerjinin Rasyonel Kullanımı hidroelektrik santrallerde proje değerlendirme teknikleri ve Enerji Tasarrufu� başlığı altında yer alan enerji verimliliği ile ilgili mevzuat kapsamında bir dizi ilke kararı almış hidroelektrik barajların planlama düzeyinde projelendirme kriterleri ve tavsiyede bulunmuştur. AB enerji verimliliğini geliştirerek karbondioksit emisyonlarını sınırlamaya yönelik hidroelektrik santral projeleri planlama çalışmalarının aşamaları ve binalarda enerji verimliliği ile ilgili programlar geliştirmesini gri çimento türleri ve kullanım alanları ve uygulamasını ön gören, ülkemizde yürürlükte olan ulusal yönetmelik sertlik derecesi nedir? nasıl ölçülür? en sert element hangisidir? ve uygulamalar ile de büyük ölçüde karşılanan 13 Eylül 1993 tarih kalsiyum alüminatlı çimento kullanım alanları ve 93/76/EEC sayılı direktifi yayımlamıştır.
Ancak;
Direktifin Kyoto Protokolünden önce kabul edilmiş olması,
Üye Ülkeler arasında konu ile ilgili ortak bir uygulamanın bulunmaması ve
Birliğin genişleme politikasının da etkisiyle yabancı enerji kaynaklarına giderek bağımlı hale gelmeye başlaması (mevcut durum göz önüne alınarak yapılan tahminlere göre gerekli önlemler alınmadığı takdirde şu an enerji ihtiyacının % 50�sini yabancı kaynaklardan karşılayan AB, 2030 tarihi itibarı ile bu ihtiyacı % 70 oranında yabancı kaynaklardan karşılamak zorunda kalacaktır), Birlik içerisinde sera gazı emisyon miktarlarının giderek artması beyaz çimento türleri ve kullanım alanları ve bunun sonucunda Kyoto Protokolü kapsamında taahhüt edilen emisyon miktarındaki iyileşmenin karşılanamaması deprem hasarları, sebepleri ve öneriler ve dolayısıyla iklim değişikliği ile mücadelede yetersiz kalınması depreme dayanıklı akıllı yapılar ve Birliğin enerji temin şartlarını etkileyebilecek olanaklarının çok sınırlı olması olarak tanımlanabilecek üç temel unsur çatısı altında belirlenen Avrupa Birliği Enerji Politikası kapsamı da göze alındığında direktif, enerji verimliliği konusunda günümüz koşullarında yetersiz kalmaktadır.
Birlik içerisinde tüketilen toplam enerjinin yaklaşık üçte birini (% 40) binalar tarafından harcanan enerjinin oluşturması nedeniyle verimliliğe bu alanda öncelik vermenin hem önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlayacağı hem de böylece iklim değişikliği deprem hasarı gören binaların hasar tespitinde bulanık mantık yaklaşımı ve kaynakların güvenliği konularında alınması gereken önlemler hususlarında da önemli ilerlemeler kaydedileceği göz önüne alındığında, Avrupa Birliği içerisinde binaların enerji performansına ilişkin yeni bir direktifin düzenlenmesi ihtiyacı doğmuştur.
Bu doğrultuda �Binalarda Enerji Performansı Direktifi (2002/91/EC)� 16 Aralık 2002 tarihinde kabul edilmiş iş bulmanın püf noktaları ve 4 Ocak 2003 tarihli Avrupa Birliği Resmi Gazetesi�nde yayımlanmıştır. Direktif Üye Ülkelerde 4 Ocak 2006 tarihi itibarı ile zorunlu uygulamaya girecektir.
Söz konusu direktif Türkiye�de ulusal mevzuatın gözden geçirilmesi ve gerekli uyum çalışmalarının başlatılması ihtiyacını doğurmuştur. Bu bağlamda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 8 Mayıs 2000 tarihinde yayımlanan �Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği�nin revize edilmesi ve Avrupa Birliği mevzuat uyumu çalışmaları çerçevesinde direktife uyumlu hale getirilmesi gereği ortaya çıkmıştır.
Ayrıca Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 8 Eylül 2002 tarih ve 24870 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve Avrupa Birliği mevzuat uyumu kapsamında hazırlanan �Yapı Malzemeleri Yönetmeliği� de binaların enerji performansıyla ilgili hususlara dikkat çekmektedir. Yönetmelikte inşaat işlerinin ve bu işlerdeki ısıtma, soğutma ve havalandırma tesisatlarının, mekanın iklim koşulları ile orada yaşayan kişilere bağlı olarak, az miktarda enerji gerektirecek şekilde tasarlanıp inşa edilmesi gerektiği belirtilmektedir.
AB Direktifi, Ulusal Programda Öncelikler Listesinde �Enerji İç Pazarı Dışında Kalan Enerji Mevzuatının Benimsenmesi İçin Program Oluşturulması� başlığı altında, �Enerji Verimliliği ile İlgili Ulusal Mevzuatın Uyumunun Sağlanması� alt başlığında yer almaktadır. Yine aynı kapsamda �Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği�´nin, �Binalarda Enerji Performansı Direktifi�´ne uyumunu sağlayacak düzenlemelerin yapılması amacıyla �Bayındırlık ve İskan Bakanlığı� sorumlu kuruluş olarak görevlendirilmiştir. Uyum çalışmalarının 2005 yılının dördüncü çeyreğine kadar tamamlanması ön görülmüştür.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yönetmeliğin revizyon ve uyum çalışmalarına başlanmış, konunun binaların enerji performansı ile ilgili olması ve Türkiye�nin enerji verimliliği politikaları ve faaliyetlerinden sorumlu ana kurumlarından birinin �Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü� olması nedeniyle çalışmaların iki kuruluşun işbirliği ile ortak bir komisyon tarafından yürütülmesine karar verilmiştir.
Direktife uyumu sağlayacak düzenleme çalışmaları her ne kadar öncelikle �Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği�nin revize edilmesini ön görse de, direktifin kapsamı göz önüne alındığında binaların enerji performansı şeklinde ifade edilen kavramın sadece ısı yalıtımı konusu ile sınırlı olmadığı net bir şekilde görülmektedir. Söz konusu uyum çalışmalarının faaliyet alanlarına ve hali hazır durumuna değinmeden önce �Binalarda Enerji Performansı Direktifi�nin detaylarına bakmakta fayda olacaktır.
Binalarda Enerji Performansı Direktifinin Amaçları
Direktifin esas amacı; binaların, dış mekan iklim şartları, iç mekan ortam gereksinimleri, yerel koşullar ve uygun maliyet de dikkate alınarak, enerji performanslarının arttırılmasını temin ve teşvik etmektir.
Bu amaç doğrultusunda direktifin nasıl uygulanacağı Üye Ülkelere bırakılmış ve böylece Üye Ülkelerin kendi şartlarına en uygun yöntemi izlemelerine olanak sağlanmıştır. Ancak direktifin uygulanması doğrultusunda enerji performans gereklerinin temin edilmesi amacıyla genel ilkeler oluşturulmuş ve şu başlıklar altında toplanmıştır:
Binaların bütüncül enerji performansının hesaplanmasında kullanılacak ortak bir metodolojinin genel çerçevesi,
Yeni Binaların enerji performansı için minimum şartların uygulanması,
Önemli yenileme çalışmalarına konu olacak, mevcut büyük binaların enerji performansı için minimum şartların uygulanması,
Binalara enerji sertifikası verilmesi,
Binalardaki kazanların ve merkezi klima sistemlerinin düzenli denetlenmesi ve ayrıca 15 yıldan daha eski kazanların olduğu ısıtma tesisatları için düzenli olarak denetimin yapılması.
�Binalarda Enerji Performansı Direktifi� dört ana unsur çerçevesinde yapılandırılmıştır.
Binaların Enerji Performansı Üzerine Ortak Metodoloji Oluşturulması
Direktif, Üye Devletlerin eklerde yer alan genel çerçeveyi temel alarak kendi ülkelerinde ulusal ya da bölgesel düzeyde binaların enerji performanslarını hesaplama metodolojisini oluşturmaları gereğini ortaya koymaktadır. Bu metodoloji;
Binaların enerji performanslarının hesaplama metodolojisi, ısınma tesisatı, air-condition sistemleri, havalandırma sistemi, aydınlatma tesisatı gibi konuları kapsayacak şekilde binaların ve dairelerin konumu ve yönlenimi ve oda içi iklim koşullarını içerecektir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayanan ısıtma ve elektrik sistemleri ve güneş enerjisi, kombine çevirim santrallerinden sağlanan elektrik, bölgesel ya da blok ısıtma ve soğutma sistemleri ve doğal aydınlatma gibi binaların enerji performansına olumlu etkileri olabilecek unsurlar da hesaplamalar sırasında dikkate alınacaktır.
Direktif bu metodolojiyi temel alarak, yeni binalar ve mevcut binalar ve de farklı kategorilerdeki binalar arasında sınıflandırmaya giderek, yapının yaşı, belirlenmiş fonksiyonu ve yerel şartlar kadar, yetersiz havalandırma gibi olası negatif etkileri de göz önüne alarak binalar için saptanacak ve 5 yıldan fazla olmamak kaydıyla, belirli zaman dilimlerinde gözden geçirilecek, gerektiğinde yapı sektöründe kaydedilen teknik gelişmelere paralellik sağlayabilmek amacıyla güncellenebilecek minimum enerji performansı gereklerini sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınmasını ortaya koymaktadır.
Koruma altına alınmış, tarihi veya mimari bir değer taşıyan bina ve anıtlar, ibadet yerleri ve dinsel aktiviteler için kullanılan yapılar, 2 yıldan daha az kullanımı düşünülen binalar, düşük enerji talebi olan sanayi alanları, atölyeler ve konut dışı tarım yapıları ve kullanılabilir zemin alanı 50 m2 den küçük yapılar bu kapsamın dışında tutulmaktadır.
Yeni ve Mevcut Binalarda Enerji Performans Gereklerinin Sağlanması
Direktif; yeni binalarda belirlenmiş olan minimum enerji performans gereklerini sağlayan tedbirlerin alınmasını ön görmekte ve bu doğrultuda toplam kullanım alanı 1000 m2 den büyük yeni binalarda yenilenebilir enerjiye dayanan sistemleri, kombine çevirim sistemlerini, sağlanabildiği takdirde bölgesel ya da blok ısıtma veya soğutma sistemlerini ve ısı pompaları gibi alternatif sistemleri içerecek şekilde söz konusu tedbirlerin yapım aşamasına geçilmeden önce alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Ayrıca yine direktif kapsamında toplam kullanım alanı 1000 m2 den büyük binaların kapsamlı bir tadilat görmeleri durumunda, teknik ve ekonomik koşullar elverdiği sürece minimum enerji performans gereklerini karşılayacak düzeye getirilmesi de ön görülmektedir
Binalara Enerji Performans Sertifikası Verilmesi
Direktif, binalara enerji performans değerlerini gösterecek şekilde, geçerliliği 10 yılı aşmayacak biçimde sertifika verilmesini hükme bağlamıştır. Söz konusu sertifika, mevcut standartlar ve tüketicilerin yapının enerji performansını değerlendirebilmelerini ve karşılaştırma yapabilmelerini sağlayacak sabit değerler gibi referans değer bilgilerini içerecek şekilde, uygun maliyetli enerji performans ilerlemesi için önerilere de yer verecek şekilde düzenlenecektir.
Binalar inşa edildiği, satıldığı ya da kiralandığı zaman binanın sahibine ya da duruma göre sahibi tarafından alıcı veya kiracıya enerji performans sertifikasının verilmesi sağlanacaktır.
Kamu kurumlarına ve kamu hizmeti veren kuruluşlara ait toplam kullanım alanı 1000 m2 den büyük binalarda, tavsiye edilen sıcaklık değeri ile mevcut sıcaklık değerini ve ilgili diğer iklimsel bilgileri net olarak gösteren enerji performans sertifikaları, herkesin kolayca görebileceği bir yere asılacaktır.
Isıtma ve Soğutma Sistemlerinin Denetlenmesi
Direktif enerji tüketiminin azaltılması ve karbondioksit emisyonlarının sınırlandırılması amacıyla; efektif gücü 20 kW�dan 100 kW�a kadar olan sıvı ya da katı yakıtla yanan kazanların düzenli denetimini, efektif gücü 100 kW�dan büyük kazanların da en az iki yılda bir denetlenmesini (gaz kazanları için bu süre dört yıla çıkarılabilir) sağlamak üzere gerekli tedbirlerin alınması gereğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca 15 yaşından büyük, efektif gücü 20 kW�dan fazla olan kazanlı ısıtma sistemleride tüm ısıtma tesisatı denetimini kurmak üzere gerekli tedbirlerin alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Binanın ısıtma ihtiyacına karşılık gelen kazan büyüklüğünü ve verimlilik değerlendirmesini içerecek olan bu denetimde, kullanıcılara, kazanların yer değiştirmesi, ısıtma sistemlerinde başka değişiklikler yapılması ve alternatif çözümler konusunda önerilerde bulunulacaktır.
Enerji tüketiminin azaltılması ve karbondioksit emisyonlarının sınırlandırılması amacıyla ayrıca, efektif gücü 12 kW�dan fazla olan klima sistemlerinin düzenli denetimini sağlamak üzere gerekli tedbirler de alınacaktır.
Bu denetim, klima verimliliği ve boyutlarının binanın soğutma ihtiyacı ile karşılaştırılmasını içerecek şekilde olup, kullanıcılara klima sisteminin yer değiştirmesi, geliştirilmesi veya alternatif çözümler üzerine uygun tavsiyelerde bulunulacak şekilde yapılacaktır.
Üye Ülkeler, binaların sertifikalandırılması, tavsiyelerin oluşturulması ve kazanların ve klima sistemlerinin denetimi işlerinin, bağımsız bir şekilde, münferit çalışan ya da kamu ya da özel sektör kurumlarınca tutulmuş nitelikli ve/veya akredite edilmiş uzmanlarca bağımsız şekilde sürdürüldüğünü garanti edeceklerdir.
Görüldüğü üzere direktif binaların enerji performansını, sadece ısı yalıtımı konsepti içerisinde ele almamakta, yanı sıra, ısıtma ve iklimlendirme tesisatları, yenilenebilir enerji kaynaklarının uygulanması ve binanın tasarım özellikleri gibi gitgide önemi artan diğer etmenleri de bünyesinde barındıran ve bölgesel düzeyde farklılık gösteren belli bir metodolojiye göre hesaplanması gereken bir kavram olarak ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, direktifte binalardan kaynaklanan karbondioksit emisyonlarındaki artış, enerji tüketiminin hızla artması gibi kavramlar üzerinde de dikkatle durulduğu da göz önüne alındığında, direktifin kapsamının oldukça geniş olduğu ve her ülkenin kendi şartlarına göre mevzuat düzenlemesi oluşturmasına olanak sağlayan genel bir çerçeve oluşturduğu açık olarak görülmektedir.
Direktifin geniş yelpazesi göz önüne alındığında �Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği�nin revize edilmesinin uyumlaştırma kapsamında yeterli olmayacağı açıktır. Isı Yalıtım Yönetmeliği direktifin ana ilkelerinin büyük bir bölümüne cevap verse de diğer bölümlerini karşılayamayacağı aşikardır.
Bu nedenle uyumlaştırma çalışmalarını yürüten komisyon tarafından çalışmaların kapsamının direktifin içeriği doğrultusunda genişletilmesine karar verilmiştir. Söz konusu direktifin çizdiği çerçevenin, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Çevre ve Orman Bakanlığının mevzuatlarının da kapsamına girdiği görülmüştür. Bu durum da göz önüne alınarak her iki Bakanlığın da katılımı ile genişletilmiş bir komisyon kurulmuştur.
Uyum düzenlemeleri çalışmalarında, öncelikle konu ile ilgili ısı yalıtımı yönetmeliği dışında kalan Türkiye�deki mevcut diğer mevzuat ve düzenlemeler tespit edilmiş ve �Binalarda Enerji Performansı Direktifi� ile uyum düzeylerinin ne aşamada olduğu belirlenmiştir. Uyum için alınması gereken tedbirler ve izlenecek yöntemlerle ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Yapılan mevzuat taraması neticesinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 31 Mart 2002 tarih ve 24712 sayılı Resmi Gazete�de yayımlanan �Yeni Sıcak Su Kazanlarına Dair Yönetmelik (92/42/AT)� ve Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanmakta olan �Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği�nin de bu çerçevede ele alınmasına karar verilmiştir. Her iki yönetmeliğin de Avrupa Birliğinin bu konu ile ilgili yayımlamış bulunduğu direktifin kapsamında yer aldığı açıkça görülmüştür.
Yapılan çalışmalar direktif kapsamında Türkiye�de birden çok mevzuatın değerlendirmeye alınması gerçeğini ortaya koymaktadır. Aynı zamanda ülkemizde binaların enerji performansı ile ilgili doğrudan bir düzenlemenin de bulunmaması gerçeğinden yola çıkılarak, ısı yalıtımı yönetmeliğinin uyumunu sağlayacak düzenlemelerin oluşturulması çerçevesi genişletilerek yukarıda da sözü geçen mevcut ve hazırlanmakta olan ulusal düzenlemeler de göz önüne alınarak binalar için enerji performansı başlığı altında yeni bir düzenlemeye gidilmesi ihtiyacı doğmaktadır. Bu sebeple şu anda dört Bakanlığın katılımı ile oluşturulmuş bir komisyon tarafından konu yeni bir çerçeve kapsamında ele alınmış olup, söz konusu düzenleme çalışmalarına bu kapsam dahilinde devam edilmektedir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder